Partimiz DKP/BÖG, 10. Kavga yılına 3. Emperyalist dünya paylaşım savaşının konjektürü giriyor.
Partimiz, kuruluş yıl dönümünü devrimci savaş alanlarında, mücadele mevzilerinde karşılarken kurucu önderimiz Ulaş Bayraktaroğlu başta olmak üzere tüm Komünar ölümsüzlerimizi saygıyla anıyoruz.
Faşizmin zindanlarında onurlu bir direnişin sahibi olan Komünar dava tutsaklarını selamlıyoruz.
Sokaklarda patriyarkaya ve faşizme karşı devrimci mücadelenin militan örgütlenmesini birleşik devrim ruhuyla yükselten milis güçlerimizin çalışmalarını kutluyoruz.
Partimiz DKP/BÖG, Kasım Atılımı süreci ile beraber savaş içerisinde kurulan bir mücadele örgütü olmanın asabiyetiyle Türkiye devrimci hareketi içerisindeki özgün konumunu belirginleştirirken, devrimci savaşın tüm aşamalarında ise büyük bedellerle büyük askeri-politik deneyimler kazanarak 9 yılı geride bırakıyor. Bu 9 yıl içerisinde her daim emperyalizmin ve AKP-MHP faşizminin tüm saldırılarına, tasfiye operasyonlarına karşı örgütsel direnç ve iradesini koruyarak 10.kavga yılında daha büyük sınıf savaşımlarının öncü partisi olma iddiasını sürdürüyor.
Partimizin 2015 yılında gerçekleştirdiği reaksiyonla, aldığı kararlar bugünün devrimci okuması temelinde bir savaş örgütün inşasının gerekliliğini bir kez daha ortaya koymaktadır. Başta emperyalizm olmak üzere AKP-MHP faşizmine karşı direnişin tek yolu devrimci savaş temelinde hazırlanan ve örgütlenen bir parti yaratmanın gerçekliğidir. Bugün 3. Emperyalist dünya paylaşım savaşının konjektüründe açığa çıkacak tüm devrimci fırsatları değerlendirecek, işçi sınıfı ve ezilen halkların lehine sınıf savaşımını örgütleyecek bir güç olarak 10.kavga yılına mücadele görev ve sorumluluklarımızın bilinci ile giriyoruz.
İçinden geçtiğimiz tarihsel uğrağın siyasal ve toplumsal yaşamı, kanlı bir karışıklık olarak adlandırılabilir. Haritalar bir gece de değişebilir, kitlesel katliamlar tek bir bomba ile yaşanabilir.
Emperyalist savaş, nesnel bir zorunlulukla, proletaryanın burjuvaziye karşı sınıf savaşımını son derece hızlandırarak ve görülmemiş derecede keskinleştirerek çelişkileri ve krizleri büyütebilir, devrimci olanak ve fırsatlar yaratabilir.
Bugün bu düzeydeki gelişmelerin birincil adreslerinden biri Türkiye’dir. Desteklediği DAİŞ kalıntısı HTŞ ve SMO çeteleri ile sömürgeci misak-ı milli hayalleri ile hareket eden AKP-MHP faşizminin Suriye halklarına yönelik saldırıları bir milad durumundadır. Bugün Halep ve Şehba ile başlayan saldırılar yarın daha büyük cephelerin açılmasına sebep olacaktır. Esas olarak da hedef Rojava özerk yönetimi, devrim topraklarıdır, Kürt halkının kazanımlarıdır, Kürt özgürlük mücadelesinin tasfiye edilmesidir. Emperyalist Amerika ve siyonist İsrail’le ortak hamleler üreten faşist Erdoğan iktidarı kendi sınırının dışına taşıdığını düşündüğü savaşı bir anda kendi sınırları içinde bulabilir.
Faşizmin işgalci ve sömürgeci saldırılarının ülke içindeki karşılığı işçi sınıfı ve ezilen halklar üzerinde daha fazla baskı ve sömürü dalgası olacaktır. Bunu engellemenin tek yolu iç savaş dinamiklerini yaratacak militan, silahlı mücadele örgüt ve araçlarını daha fazla kuşanmak ve büyütmektir.
Partimiz DKP/BÖG, 10. kavga yılına bu politik dinamizmle hazırlanmaktadır. Başta partimizin kuruluş sahası da olan Rojava Devrim topraklarını devrimci seferberlik ruhuyla savunmak üzere, Türkiye ve Kürdistan işçi sınıfı ve halklarının Birleşik Devrimini gerçekleştirmek için tüm işçi, kadın, köylü ve gençleri devrimci seferberlik ruhuyla parti saflarımıza, devrimci savaşa katılmaya çağırıyoruz.
Yaşasın Partimiz DKP/BÖG! Yaşasın 10. Kavga Yılımız!
Kahrolsun Emperyalizm, Faşizm, Siyonizm!
Yaşasın Halkların Birleşik Devrim Mücadelesi!
6 Aralık 2024
DKP/BÖG Merkez Komitesi