İşçi Sınıfı Ve Ezilenlerin Kurtuluşu Kavgasında 30. Yıl! Savaştık, Savaşıyoruz, Savaşacağız!

220

İşçi sınıfı ve ezilenler için; onların devrimci parti ve örgütleri için o zor dönem!

Dünyada sınıflar savaşının sonu, kapitalizmin ve ABD emperyalizminin yönetimindeki “yeni dünya düzeni”nin mutlak zaferi ilan edilmişti! Gorbaçov, sosyalist niteliğini çoktan kaybetmiş Sovyetler Birliği’nin ve Comecon devletlerinin yıkılışını örgütlemişti. Arnavutluk Emek Partisi sosyalizmi savunmak için bir feda bölüğü olarak, işçileri, kadınları, gençleri ve emekçi köylüleri sosyalizmi savunmak için silahlı direnişe yöneltme kararlılığı sergileyememiş, sosyalizmin yıkılışının izleyicisi olmuştu. Orta ve Güney Amerika’da, Asya’da, Avrupa’da ve Afrika’da ideolojik-siyasi tasfiyecilik devrimci ve komünist partileri, gerilla örgütlerini darmadağın etmekteydi. Umutsuzluk, yılgınlık, moralsizlik, geleceğe güvensizlik dev bir bataklığa dönüşmüştü. İllegal örgütlenme ve silahlı mücadele döneminin kapandığı, “demokratik yol ve yöntemler”, “dönüşümü toplumsal hareketlerin örgütlemesi”, “barışçıl mücadele” safsataları tüm dünyayı sarmıştı. Devrim ve sosyalizm bayrağını yükseltenler; devrimin örgütlenmesi ve zaferinde devrimci zor kaçınılmazdır diyenler kınanmakta, mantığa, dünya gerçeklerine davet edilmekteydi. Türkiye ve Bakur’da, devrimci hareketin 1974-1980 dönemindeki en kötü özelliğini, grupçuluk hastalığını yeni bir formda teorize etmeyi ihmal etmeyen ÖDP, ideolojik-siyasi tasfiyeciliğin partisi olarak burjuva cenahın övgüleriyle sahne alıyordu. Yasa dışı, illegal parti ve mücadelenin tüm biçimleriyle politika yapmak yükünden kurtulmak isteği ÖDP’yle sınırlı kalmıyor, TDKP de aynı yoldan yürüyeceğini fiilen ilan ediyordu. Bakurê Kürdistan’dan başlayan birleşik devrimimiz karşısında büyüyen, yaygınlaşan Türk şovenizmi dalgası devrimci partileri etkisi altına alıyor; devrimi algılayamayan devrimcilik birleşik devrim görevlerine sırtını dönüyordu. Birleşik cephe, birleşik devrimci önderlik düşünceleri devrimci hareketin görüş açısının çok uzağında; dogmatik, şabloncu formüllerin kilidi altındaydı.

MLKP, 30 yıl önce bu koşullarda, akıntıya karşı yüzerek 10 Eylül 1994’te kuruldu. Birlik Kongresi, 71 devrimci atılımının ve 1974-1980 döneminin en iyi devrimci geleneklerini özümseyerek ve grupçuluğu yerle bir ederek Birlik Devriminin zaferini duyurdu. Emperyalist yeni dünya düzenine, Türkiye ve Bakur’daki egemen faşist diktatörlüğe, inkarcı sömürgeciliğe karşı özgürlük ve sosyalizm savaşımı yürüteceğini ilan etti. Birleşik devrimimizin Bakurê Kürdistan’dan başladığını; inkarcı sömürgecilikle ulusal devrim arasında bir denge durumu oluştuğunu; bunu devrimin lehine bozmak için Türkiye’de ikinci bir devrimci cephe açmak gerektiğini gözler önüne serdi. MLKP, politik mücadele anlayışında, tarzında ve strateji kavrayışında yeni bir zihniyetle donanmış; birleşik cepheden başlayarak pek çok temel sorunda yeni bir görüş açısı kazanmış bir parti olarak kuruluşundan 6 ay sonra Gazi ayaklanması ve Hasan Ocak yoldaş için başlatılan Kayıplar Kampanyasıyla bir adım öne çıktı. Sonrası işçi sınıfı ve ezilenlerin kurtuluşu uğruna durdurak bilmez 30 savaşım yılıdır.

Bu 30 yıllık dönemde emekçi semtler, işçi havzaları, fabrikalar, işletmeler, liseler, üniversiteler, yurtlar, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, meslek birlikleri, kısmen de kırsal alanlar MLKP örgütlerinin ve militanlarının siyasi, örgütsel ve ideolojik çalışmalarının toprağı oldu. Özgür sokak gösterilerinde, barikatlarda, grevlerde, direnişlerde, işgallerde, boykotlarda, mitinglerde, barışçı, yasal ve silahsız olduğu kadar, yasadışı, devrimci kitle şiddetine ve silahlı biçimlere dayanan siyasi savaşım içinde hem parti, hem de yeni kadro kuşakları şekillendi.

Gazi ayaklanması, Kayıplar kampanyası, 4-5 Şubat gençlik atılımı, Sultanbeyli baskını, İstanbul Nato toplantısını engelleme mücadelesi, Gezi Haziran ayaklaması, Kobanê direnişi, 6-8 Ekim Kobanê serhildanı, Rojava devriminin savunulması ve inşası savaşımı, 33’lerin kanıyla kızıllaşan Kobanê’nin yeniden inşası kampanyası, seçim kampanyaları, birleşik demokratik cephe duruşu MLKP’nin devrimci ufkunun, kararlılığının, öncülük niteliğinin ve devrimci ihtiyaçları anlama, yanıtlama yeteneğinin aynası oldu.

Kentlerin bağrındaki kızıl müfreze üsleri, işkencehaneler, zindanlar, kent sokakları, sosyalist yurtsever ve marksist-leninist gerillaların dağlardaki mevzileri, komünist önderlerin ve militanların feda ruhuyla şekillenmiş, boyun eğmez direnişleriyle yüzyüze geldi. Mahkeme salonları devrimin, marksist-leninist partinin ve devrimci savaşımın sesiyle yankılandı.

MLKP, bu 30 yıl içinde işçi sınıfının, kadınların, yoksulların, gençlerin, emekçilerin, Aleviler başta olmak üzere ezilen inançlardan halkımızın, Kürt ulusunun ve çeşitli ulusal toplulukların sorunlarının, taleplerinin, özlemlerinin sesi, örgütleyici gücü, öncü birliği, feda bölüğü oldu.

MLKP bu büyük kavga içinde İstanbul’dan Çorlu’ya, Adana’dan İzmir’e, Bursa’dan Denizli’ye, İzmit’ten Bandırma’ya onlarca işçi direniş ve grevinin öncüsü, örgütleyicisiydi. Sayısız direniş ve grevle etkin biçimde ilişkilendi. Kamu emekçilerinin yürüttüğü sendikal mücadelelerde, direnişlerde, fiili grevlerde, Ankara eylemlerinde militan bir güç olarak bayrak yükseltti.

Cumartesi anneleri duruşu ve Analar Kurultayı’ndan Uluslararası Gözaltında Kayıplar Kurultayı’na değin bir dizi öncü adımın iradesi ve emekçisi oldu.

MLKP, emekçi semtlerde devletin yıkım saldırılarına karşı mücadelenin en ön saflarındaydı. Depremlerin düzen katliamına, sellerin düzen felaketine dönüştürülmesine karşı kavganın ortasındaydı. O, öğrenci gençliğin özerk-demokratik üniversite, demokratik lise, anadilde eğitim, harç, YÖK, soruşturma, ÖSS, yurt, paralı eğitim, yemek fiyatları gibi pek çok talebi etrafında enerjik mücadeleler yürüttü.

8 Mart, Newroz ve 1 Mayıs muhaberelerinde etkin bir komünist kuvvet olarak mevzilendi.

Sınıfsal, cinsel ve ulusal mücadelenin zindanlar cephesinde hak gasplarına, faşist baskı ve yasaklara, tecrit ve sürgün politikasına, F tipi saldırısına, İmralı özel tecrit sistemine değin değişik gündemler etrafında barikat direnişlerinin, süresiz açlık grevlerinin, dışarıya da taşınan ölüm orucu eylemlerinin militan gücü oldu.

Gözaltında cinsel taciz ve tecavüze karşı kurultaydan kadına yönelik şiddete karşı kampanyaya değin ayırdedici mücadeleleri omuzladı. Em azadî dixwazin kampanyasından canlı kalkan eylemlerine; sömürgeci askeri saldırılar durdurulsun, anadilde eğitim, Kürtçe’ye özgürlük talepleriyle yapılan halkların özgürlük ve eşitlik buluşması yürüyüşlerinden, özyönetim direnişlerine, Kobanê direnişinden Rojava devriminin zaferi, savunması ve inşasına dek değişik mücadelelerde sosyalist yurtsever bir pratik sergiledi.

Politik özgürlük mücadelesinin somut, güncel sorun ve ihtiyaçlarıyla sımsıkı bağlı olarak sivil faşistleri, emekçi semtlerdeki faşist devlet çetelerini, muhbirleri, grev kırıcıları, karakolları, adliyeleri, faşist polis, subay ve işgalci ordu güçlerini, emperyalist tekel ve kurumları hedefleyen devrimci şiddet eylemlerinin bayraktarı oldu.

MLKP, Birlik Devriminin genişlettiği ufkuyla pratikleştirdiği enternasyonalizm anlayışını, 30 yıllık savaşımı içinde geliştirdi ve nitelikçe güçlendirdi. Emperyalist işgallere, katliamlara karşı zor araçlarının da kullanıldığı eylemler; ortak politik gündemler etrafında uluslararası pratikler; Ortadoğu’da ve Balkanlar’da bölgesel antiemperyalist birlikler; dünya ölçeğinde devrimci birlikler; tek tek devrimci ve komünist partilerle, gruplarla etkin ilişkilenme ısrar ve emekçiliği; deneyim, birikim ve olanaklarını paylaşma, teorik-ideolojik eğitim katkısı; devrimci partilere dönük saldırılara tavır alma, eylemli dayanışma içinde olma pratiği MLKP’nin dar anlamda parti çıkarı düşünmeden, politik savaşım dışında bir karşılıklılık beklemeden yürüttüğü mücadele ve ilişkilerdi.

MLKP, Birlik Devrimiyle ulaştığı marksizm-leninizm kavrayışı temelinde 30 yıl boyunca ideolojik, teorik dinamizm içinde oldu. Leninist parti zihniyet ve modelinin dünyanın yeni koşullarına cevap verecek doğrultuda geliştirilmesi; “devrimin örgütlenmesi”, “strateji”, “birleşik cephe”, “politik askeri mücadele” ve “enternasyonalizm” anlayışında sağlanan gelişim ve derinleşme bu dinamizmin ifadeleriydi. Aynı gelişim, olumlu-olumsuz tarihsel deneylerden, birikimden veya yeni olgulardan hareketle kadın özgürlük mücadelesi, Kürt ulusal sorunu, emperyalist küreselleşme başta olmak üzere değişik konularda genişleyen, yenilenen görüş açısında, yeni çözümlemelerde ve perspektiflerde maddileşti. Tüm bunlar MLKP’nin program ve tüzüğünde de karşılık buldu.

MLKP Hatalarıyla, Eksikleriyle, Başarısızlıklarıyla Mücadele İçinde Gelişti

MLKP 30 yıllık savaşımında bir kısmı komünist ve devrimci hareketin birer kazanımına dönüşen, bir kısmı devrimci hareketi değişik konularda ileri iten ve sınıf mücadelesinin gidişatını etkileyen kimi önemli başarılarının yanı sıra, tarihinin belirli kesitlerinde siyasi, örgütsel ve ideolojik gerilemelerde ifade bulan değişik başarısızlıklar da yaşadı. İlk yıllarında önderliği gruplar döneminin çalışma tarzından ve alt yapı konusunda amatörlüklerden, ilkelliklerden kopuşamayınca, bir başka ifadeyle Birlik Devrimi düzeyine sıçrayamayınca düşman ağır örgütsel darbeler vurma, MLKP’nin gelişimini kesintiye uğratma fırsatı elde etti. 90’lı yılların sonlarında Birlik Devrimi zihniyetinden, parti çizgisinden uzaklaşılıp, partinin merkezi yapılanışında hatalı biçimler tercih edilince ağır ideolojik, siyasi, örgütsel sorunlar ve gerilemeler yaşandı. 4. Kongreden sonra yeni örgütsel modelin uygulanışında ortaya çıkan örgütsel yapılanma hataları ve düzgün parti işleyişinden uzaklaşma partinin çok önemli bir atılım fırsatını değerlendirmemesini, içe dönmesini, önemli politik, ideolojik ve örgütsel sorunlarla, yetersizliklerle yüzyüze gelmesini koşulladı. Ve son olarak da, faşist inkarcı sömürgeciliğin 20 Temmuz 2015’te başlattığı ideolojik ve siyasi tasfiyecilik saldırısının kimi sonuçları 2019 baharından itibaren MLKP saflarında da kendini gösterdi. Bunlar, umutsuzluk, yılgınlık, moralsizlik, faşist şeflik rejiminin süreğen ve yoğun terörle sağladığı kimi başarılar karşısında metanet ve inancını kaybetme salgını içinde parti ve devrim saflarını terk ediş; partinin politik mücadele tarzıyla sımsıkı bağlı çizgisini ve ödenen bedelleri taşıyamama, siyasi mücadelede barışçı gelişme, yasal devrimcilik yönelimleri; bireycilik, disiplin ve kolektivizm niteliklerinde zayıflama biçimlerinde maddileşti. İdeolojik-siyasi tasfiyecilik döneminin bu tahribatları partinin özgürlük ve sosyalizm savaşımında dönemin gerektirdiği başarı düzeyine ulaşmasını engelleyen etkenler arasında belirli bir yer tuttu.

MLKP, 30 yıllık tarihi içinde karşılaştığı tüm bu sorunları her seferinde düzgün parti işleyişi içinde ele aldı. Dünya ölçeğindeki komünist birikime ve kendi özgün deneylerine dayanarak iç ideolojik mücadelenin en verimli biçimde örgütlenmesi için çalıştı. Nihai değerlendirme ve kararlar en yüksek parti kurumunda, kongrelerde şekillendi.

MLKP, kongre, konferans, sosyalist demokrasi ve eş başkanlık kurumlarıyla örnek bir yasadışı, illegal partidir

30 yıllık savaşımı boyunca, düzgün parti işleyişi, kongre ve konferans kurumları MLKP’nin gelişiminin sorun ve ihtiyaçlarını ele almanın, çözmenin, yön, görüş ve irade birliğini yeniden kurmanın temel dinamikleri oldular. Kongre ve konferanslar aynı zamanda sosyalist demokrasinin güçlü araçları ve maddileşmesi olarak da özel bir değere sahipti. Bu niteliğiyle yasadışı ve illegal devrimci savaş partileri için güçlü bir örnek oluşturan MLKP, 30 yıllık tarihine gizli oyla seçilmiş delegelerin katıldığı ve illegal toplanan 7 kongre; çağrılı delegelerin yer aldığı, yine illegal toplanan 4 merkezi konferans (Parti ve Birlik Konferansı, İşçi Konferansı, Örgütçüler Konferansı ve Sosyalizmin Geçmişi Ve Geleceği Konferansı) sığdırdı. Aynı yıllar içinde MLKP Kürdistan örgütü 1 konferans, Rojava Örgütü kuruluşunun üzerinden geçen 11 yılda 2 konferans örgütledi. KGÖ ise gençlik örgütleri içinde tek örnek olarak illegal temelde düzenlenmiş 4 kongre toplamayı başardı. Aynı biçimde KKÖ, kuruluşunu izleyen 10 yılda 3 merkezi konferans gerçekleştirdi. Her kongre ve konferans zengin bir tartışma, güçlü bir eleştiri-özeleştiri toprağı, MLKP’nin, KKÖ’nün, KGÖ’nün kendi gelişimine etkin bir müdahalesi oldu.

Ölümsüzlerimiz, fedakarlık nitelik ve gücünde partinin en yüksek temsilcileri ve çizgi sürekliliğinin kılavuzlarıdır

MLKP, 30 yıldır devrimin feda bölüğü olarak dövüşüyor. Bu 30 yıl içinde devrimin büyüyüp gelişmesi, eylem ve güç birlikleri oluşturulması, birleşik cephenin kurulup yaşatılması için kendisinin değil mücadelenin ihtiyaçlarını esas aldı. Bunun için pek çok fedakarlıkta bulundu. Aynı biçimde, işçilerin ve ezilenlerin insani, onurlu ve özgür bir hayata kavuşması savaşımında, durum onu gerektiriyorsa okulunu, aile ortamını, mesleğini, sanatsal çalışmalarını, kişisel alışkanlıklarını geride bırakmaktan başlayarak geliştirilen fedakarlık çizgisinde yürümek MLKP militanının parıltılı nitelikleri içinde özel bir yer tuttu. Çok değişik yaşam zorlukları, gözaltı ve hapishane tehdidi ya da kişisel yetenek ve imkanlarıyla “rahat” bir düzen yaşamı kurma imkanı MLKP’lileri durduramadı. Özveri gücünde, kendinden vermede, paylaşmada insani doruklara ulaşmak, kapitalist toplumun “insan insanın kurdudur” dünyasına meydan okumak, yeni bir yaşam tarzının temsilcisi olmak her kuşaktan MLKP’linin mutluluk kaynağı oldu.

Ölümsüzlerimiz, fedakarlık nitelik ve gücünde partinin en yüksek temsilcileri ve MLKP’nin çizgi sürekliliğinin kılavuzları olarak bu tabloda ayırdedici bir yer tutarlar. Onlar, devrimi örgütleme ve zafer kararlılığının simgeleri olarak MLKP’nin silkinişinde, iradeleşmesinde; kadroların ve genel olarak partinin şekillenişinde her dönem çok önemli bir kuvvet kaynağı oldular. MLKP 4 Kasım 1994’te genç işçi Erdal Balcı yoldaşın polis tarafından katledilmesinden başlayarak bugüne kadar, Merkez Komitesi üyesi 4 yoldaşın, İl Komitesi sekreteri ve İl Komitesi üyesi, KGÖ Merkez Komitesi, KGÖ İl Komitesi üyesi yoldaşların, Kızıl Müfreze ve Kır Gerilla Birlikleri komutanlarının da içinde olduğu, kadın, erkek, lgbti+; Türk, Kürt, Arap halklarından 100 yoldaşı ölümsüzlüğe uğurladı.

MLKP’nin Saflarında Birleşelim, Örgütlenelim, Savaşalım!

MLKP, 30. yılı, 7. Kongresinden ve 3. KKÖ Konferansından aldığı güçle kutluyor.

İşçilerin ve ezilenlerin söz, basın, örgütlenme, toplantı, grev, toplu sözleşme, direniş, boykot haklarına vurulu faşist, ırkçı, erkek egemen, heteroseksist yasal ve fiili prangaların kırılması; iş cinayetlerinin, ekolojik yıkımın, işsizliğin, hayat pahalılığının, kadınlara ve lgbti+’lara yönelik şiddete cezasızlık politikasının son bulması, özsavunma hakkının yasal güvence altına alınması; ücret ve maaşların yükseltilmesi, öğrenci gençliğin barınma sorununun çözümü, emeklilerin hayat koşulların iyileştirilmesi taleplerinin kazanılması; politik özgürlük, kadınlara eşitlik, halklara eşitlik, toplumsal adalet için devrim mücadelesinin büyütülmesi hedefiyle yol açıcı çalışmalar yürütmek ve pratik adımlar atmak;

Geniş kitleler içindeki parti çalışmalarında her tür yetersizliği, sınırlılığı aşmak,

Aktif savunma taktiğine dayalı politik mücadelenin yeni biçimlerle zenginleştirilmesi, yeni alanlara yayılması ve etkili hale getirilmesi,

İdeolojik-siyasi tasfiyeciliğe ve yasal devrimciliğe karşı mücadelede kesintisizlik,

Özgür tutsaklara dönük faşist, inkarcı-ırkçı, erkek egemen saldırılara; tecrit ve sürgün terörüne ve İmralı mutlak tecrit sistemine karşı mücadelenin büyütülmesi;

Politik İslamcı faşist şeflik rejiminin Kürt ulusal demokratik hareketi ve partimiz başta olmak üzere, devrimci partileri, kararlı antifaşist yapıları ezip yok etme, Kürt halkını soykırıma uğratma, Başûr ve Rojava’da işgal alanlarını genişletme, Rojava’da demokratik halkçı iktidarı yıkma planının bozguna uğratılması MLKP’nin çalışmaların odağındadır.

Kürt ve Türk uluslarından ve değişik ulusal topluluklardan öncü kadın ve erkek işçiler başta olmak üzere, işçileri, işsizleri, kadınları, öğrencileri, akademisyenleri, yoksulları, emeklileri, emekçileri, aydın ve sanatçıları MLKP saflarında birleşmeye, örgütlenmeye; KKÖ’de, KGÖ’de, FESK’te görevler üslenmeye; faşizmi, inkarcı sömürgeciliği, erkek egemen sistemi ve kapitalizmi yerle bir etmek; İşçi-Emekçi Sovyet Cumhuriyetler Birliği’ni kurmak için savaşmaya çağırıyoruz.

Ölümsüzler Yaşıyor MLKP Savaşıyor!

30. Mücadele Yılında, Devrimin Zaferi İçin Yaşasın MLKP!

Kadınların Özgürlüğü Ve Kadın Devrimi İçin Yaşasın KKÖ!

Şan Olsun Fakirlerin Ve Ezilenlerin Silahlı Kuvvetlerine!

Şan Olsun Komünist Gençlik Örgütüne!

Tek Yol Devrim, Yaşasın Sosyalizm, Yaşasın Kadın Devrimi!

Yaşasın Bölge Devrimleri! Yaşasın Dünya Devrimi!

5 Eylül 2024

MLKP Merkez Komitesi




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir