Ermeni bir aydın, araştırmacı ve gazeteci olan Hrant Dink, 19 Ocak 2007 tarihinde Ogün Samast adlı bir katil tarafından katledildi. Bu katliama karşı ayağa kalkan Türkiye halkı, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz!” şiarlarını İstanbul’dan dünyaya haykırdı. Ne katil sadece bir “çocuk” idi, ne de katledilen insan sadece bir aydın, yada gazeteci… Bu katliamın kökeni 109 yıllık büyük bir soykırım siyasetinde, inkarda ve tarihsel çarpıtmalarında yatmaktadır. Hrant’ın katledilmesi, TC devletinin 109 yıllık bir gerçeklik karşısında ortaya koyduğu tavrın günümüzdeki tezahürüydü.
Hrant Dink, yaptığı araştırmaları ile Ermeni Soykırımı’nın günümüze dek uzanan sonuçlarına ulaşmıştır. Ermeni ulusuna ve Hristiyan azınlıklara uygulanan soykırım sürecinin sadece tehcirden ve toplu katliamlardan ibaret olmadığını, sistmatik bir şekilde Hristiyan ve Müslüman olmayan halklara yönelik asimilasyonları ve devşirmeleri açığa çıkarmıştır. Bu tarihsel gerçeklik, TC devletinin hangi temeller üzerinden kendisini yeniden kurduğunu ortaya koyması açısından çok önemlidir. O dönemin egemenleri Ermeni, Süryani, diğer ulus ve azınlıkları katlederek, onların sermayesine el koyarak bir devlet inşa etmiştir. Arta kalanların bir kesimini asimile etmiştir. Asimile edemedikleri üzerinde ise bugüne kadar gelen bir sindirme sistemi geliştirmiştir. 6-7 Eylül Katliamı’nda olduğu gibi azınlıklar karşısında TC devletinin tek politikası baskı ve zulümdür.
Hrant Dink aynı zamanda devrimci-demokratik düşünüş tarzına sahip bir aydındı. O sadece Ermeni soykırımı karşısında değil, Kürt ulusuna yönelik gerçekleşen ve soykırıma varan politikaların da teşhirini yapmış, net bir duruş sergilemiştir. TC devletinin saldırdığı değerler, aynı zamanda devrimci ve demokratik değerlerin kendisidir.
Faşist devlet sahipleri, Hrant Dink karşısında kendi tarihsel gerçekliklerinin yeniden gün yüzüne çıktığını büyük bir hiddetle fark etmişlerdir. TC, kodlarının açığa çıkmasını engellemek amacı ile Hrant Dink’i katletmiştir. “Bir çocuktan bir katil” yaratmıştır. Bu siyaset TC devletinin geçmişten gelen siyaseti ve geleneğidir.
Ermeni, Asuri/Süryani, Kürt, Türk, Helen, Rum halklarının ortak bir yaşamda buluşması ve tam hak eşitliğinin sağlanması, ancak faşist TC devletinin yıkılması ile mümkün olabilir. Soykırım üzerine inşa edilmiş bir devletten, halklara yönelik çözüm beklenemez. TC devleti soykırımlar işlemeye devam etmektedir. Devrimcilere, Kürt halkına ve Rojava halklarına yönelik saldırıları bunun kanıtlarıdır. Dün Ermeni Soykırımı’nı yapanlar bugün Kürt soykırımında devam ediyorlar. Soykırımlara karşı halkları kurtuluşa götürecek olan birleşik devrim mücadelemizdir.
Katledilişinin 17. yılında Hrant Dink’i saygı ile anıyoruz. Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak onun ideallerini gerçekleştireceğimizin ve bu uğurda mücadelemizi geliştireceğimizin sözünü veriyoruz. Buradayız Ahparig!
Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz!
Soykırımcı devlet halka hesap verecek!
HBDH YK
19 Ocak 2024