1961’de ,Trujillo hükümetine karşı direnirken katledilen Mirabel Kardeşler’den bugüne patriyarkal kapitalizme karşı direnen binlerce kadın erkek şiddetine, faşizme, yoksulluğa ve emek sömürüsüne karşı mücadeleye devam ediyor. Geçmişte, Trujillo hükümetine karşı direnen kadınlar, bugün İran’da , Türkiye’de, Rojava’da, Afganistan’da direniyor.
Mirabel Kardeşleri katleden devlet, bugün farklı isimlerle farklı coğrafyalarda kadınları katletmeye devam ediyor. Bugün de patriyarkal kapitalist saldırılar altında kadınlar, kadın+lar yaşamlarına ve haklarına sahip çıkabilmek için mücadele ediyor. İsimler, tarihler, hükümetler değişse de bugün de erkek şiddeti faillerine kravattan iyi hal veriliyor, haksız tahrik indirimi uygulanıyor, taciz tecavüz faillerine cüppeli yargıçlarıyla sahip çıkılıyor. Uluslararası anlaşmaları, iç hukuku gereği işletmek zorunda olduğu yasaları, kadınların yıllardır mücadele ederek kazandığı kazanımların hepsi rafa kaldırılmaya çalışılıyor. Kadınların uzun uğraşlar neticesinde kazandığı haklar ve yasalar, Türkiye’deki kadın davalarında sadece erkeği korumak için kullanılırken çıkan yargı paketlerinde, af uygulamalarında ilk salıverilenler fail erkekler oluyor. Kapitalizm çarklarındaki en ufak sarsıntıda emek sömürüsü daha da derinleşen, ucuz ve esnek işçi olarak sömürüsü katmerlenen, evdeki şiddet ve sömürü sarmalına hapsedilen kadınlar oluyor. Nafaka hakkından tutalım yaşama hakkına kadar kadın haklarına göz koyan devlet, islami muhafazakarlığı, milliyetçi şoven ideolojisi ve faşist baskı mekanizmaları ile kadını eve, kadının emeğini bedelini ödenmesi bile gerekmeyen aileye hapsetmeye çalışıyor. Ne mahkeme salonlarından, ne yargı paketlerinden, ne iktidarından ne muhalefetinden bu ülkede yer alan devletin çarklarından hiçbirinden kadına yönelik, destekleyici, gerçek anlamıyla erkek egemenliği hedef alan tek bir şey çıkmıyor. Çünkü çıkmaz, çünkü bu sistemin temel taşlarından, harçlarından birini erkek egemenliği oluşturuyor.
Emperyalist kapitalist sistem girdiği krizle, halklara yoksulluktan, faşizmden ve baskıdan öte bir hayat sunmazken bu krizin bir sonucu olarak dünya adım adım yayılan bir direnişlere sahne oluyor. Ahu Derya’nın eylemi Mardin’de iradesine sahip çıkarak kayyuma karşı sokağa çıkan, barikatın önüne dikilen kadınlarla, Kolombiya’da direnip hak kazanan kadınlarla buluşuyor. Rojava’da direnen kadınların silah sesi Taksim’e çıkan kadın kadınların slogan sesleriyle bütünleşiyor. Direniş, egemenlerin korkulu rüyası olan ama meydanlardan duyulmaya devam eden “Jin, jiyan, azadi” sloganıyla büyümeye devam ediyor.
Bir tarafta milyarlarca dolarlık harcamalarıyla saraydan halka seslenenler, diğer tarafta açlıktan intihar edenler, yanarak katledilenler, sokak ortasında evde can verenler, her gün daha fazla yoksulluk çekenler olarak yürütülen bu savaş, bizlerin örgütlenmediği, sokağa dökülmediği her gün daha fazla can alıyor.
Mevcut hukuk normlarının dahi geçerliliği yitirdiği Türkiye Devleti, yüzlerce kadın siyasetçiyi, devrimciyi hapishanelerde tutuyor. Kayyumlarla, halkın iradesini yok saymaya çalışıyor. Bugün sokağa çıkan devrimcileri, kadınları sindirmeyi hedefliyor. Bunca polisine, çetecisine, baskı mekanizmalarına ve denetimine rağmen kadınları, kadın gücünü susturamıyor. Tüm saldırılara rağmen, yüzyıllardır dinmeyen kadın direnişi yeniden yeniden filizleniyor. Yüzyılların deneyimiyle kadın isyanı bu coğrafyada yeniden mayalanıyor. Kadınlar direnerek kazanıyor. Kadınların örgütlü mücadelesi büyüdüğü her yeri özgürleştiriyor.
Mirabel Kardeşler’in mirası şimdi İran’da, Rojava’da, dağlarda, Türkiye metropollerinde savaşan, direnen kadınlarla yaşıyor. komutan Aynur’un izinden yürüyen, direnen, ‘cesaret’ diye haykıran kadınların direnişinde büyüyor!
Kadın Komünarlar Birliği olarak, tüm kadınlara çağrımızdır; patriyarkal kapitalizme ve faşizme karşı direnişi büyütmeye devam edelim! Oyunun dışına çıkalım, sınırların ötesine geçelim! Patriyarkal kapitalizme karşı, hiçbir yerdeyken her yerde olanlar kazanacak! Mirabel Kardeşler’den Aynur’a, kadın direnişinin ateş kuşları kazanacak!
Kadın Komünarlar Birliği / Kadın Özgürlük Gücü
