DKP/BÖG MK: Ecevit Piroğlu Yoldaşa ve Devrimci Kamuoyuna Çağrımızdır!

409

Türkiye devriminin öncülerinden, değerli yoldaşımız, enternasyonalist devrimci Ecevit Piroğlu’nu zerre tereddüt etmeden kararlılıkla sürdürdüğü açlık grevi direnişinin 135.gününde saygıyla selamlıyoruz.

Onun Sırbistan’da tutsaklığı ve direnişi boyunca yalnız bırakmayarak devrimci dayanışmanın büyük örneklerini sergileyen birleşik mücadele yoldaşlarımızı, Türkiye ve Kürdistan devrimcilerini ve enternasyonalist güçleri sınırları aşarak yürüttükleri bu mücadeleden dolayı kutluyoruz.

Sırbistan zindanlarında üç yıldır esir tutulan ve 136 günlük ilk direnişinden sonra yeterli tedaviye erişimi engellenen yoldaşımızın, kısa bir süre sonra ikinci kez girdiği açlık grevinin sonuçları artık ‘ölümsüzleşme’ eşiğidir.

Onun, 135 gündür santim santim bedeni küçülürken sesi ve özgürlük kavgası büyüdü. Hücre duvarlarından – tel örgüleri aşarak kıtalara ve dünya halklarına yayıldı. Türkiye’den Kürdistan’a, Rojava’dan Tunus’a, Yunanistan’dan Almanya’ya, Kanada’dan Belçika’ya, İngiltere’den İsviçre’ye, Kıbrıs’tan Fransa’ya, Bosna’dan Sırbistan’a, uluslararası insan hakları kurumları, hukuk örgütleri, avukatlar, parlamenterler, akademisyenler ve tüm enternasyonalist anti-faşist güçler şimdi büyük bir dayanışmayla tek bir şey söylüyor: “Sırbistan Hükümeti suç işlemekten vazgeç, Ecevit Piroğlu’na derhal özgürlük!”

Ecevit Piroğlu’nu “terörist” ilan ederek; Gezi ayaklanmasını, IŞİD’e karşı savaşmayı, özgürlük ve sosyalizm mücadelesini mahkum etmek isteyen Erdoğan iktidarı ve onun gardiyanlığına soyunan Sırbistan Hükümeti tarihsel olarak bir kez daha halkların bilincinde kaybetti. Dünya halkları nezdinde Ecevit Piroğlu bir özgürlük savaşçısı olarak anılırken, Sırbistan Hükümeti ise Erdoğan faşizmiyle işbirliği yapmaktan dolayı suçlu ilan ediliyor. Sırbistan Hükümeti’nin bu suçu ve Erdoğan’la girdiği kirli işbirliği Türkiye ve Kürdistan halkları tarafından unutulmayacaktır.

Sırbistan Hükümeti’nin, dünya demokratik kamuoyundan yükselen sese, onlarca uluslararası diplomatik temsilcinin, parlamenterin görüşme – randevu isteğine cevap vermemesi, savunması bulunamayan suçun kabulüdür. Sırbistan Hükümeti’nin kendi yasalarını, mahkeme kararlarını ayaklar altına alma pahasına ve dünya demokratik kamuoyu tarafından suçlu ilan edilmesine rağmen Erdoğan’a verdiği gardiyanlık sözünden dönemediği açıktır ancak bu gardiyanlık görevinden vazgeçemeyecek kadar, karşılığında Erdoğan’dan ne aldığı henüz bilinmemektedir.

Türkiye ve Kürdistan halklarının özgürlük savaşçıları üzerinden yürütülen kirli pazarlığın ilk adımı Ecevit Piroğlu’nun Türkiye’ye iade edilmesiydi. Piroğlu’nun 136 gün süren açlık grevi direnişi ve bu direnişin devrimci demokrat güçlerce sahiplenilmesiyle hesapları boşa düşürüldü. Bu defa ikinci plan devreye koyuldu. İade edilemiyorsa yeniden uygun bir zamana kadar Piroğlu’nun polis – yargı kumpası ile hapishanede tutulması ve Sırbistan Hükümeti’nin Erdoğan adına gardiyanlığı görevi başladı. 12 Ocak’ta “kumpas cezası” biten Piroğlu hapishaneden alınarak iade merkezine götürüldü. Hakkında verilen “sınır dışı etme” kararıyla yeniden iadenin yasa dışı biçimleri denenmek istendi. Yani Erdoğan iktidarının kaçırma fırsatı bulabileceği bir ülkeye sınır dışı edilmesi planlandı. Piroğlu’nun ikinci kez başladığı açlık grevi ve avukatlarının mücadelesi ve yine dünya halklarının yükselen dayanışması bu planlarının da uygulanmasına engel oldu. Şimdi son adım olarak tüm talepleri görmezden ve duymazdan gelerek Piroğlu’nun hastanede ölümünü bekliyorlar. Sırbistan Hükümeti Erdoğan’ın gardiyanlığından, Erdoğan adına cinayet işlemek ve cellat olmak yolunda ilerliyor. Bu Erdoğan iktidarına yaslanarak milyonlarca Türkiyeli ve Kürdistanlıya düşmanca tutum almak demektir ve sonuçları olur.

Dün Ecevit Piroğlu’nu Türkiye’ye canlı götürerek gösteri yapmak, Erdoğan faşizmi için bir zafer sayılacaktı. Ecevit Piroğlu 136 gün süren ilk açlık greviyle canlı götürülemeyeceğini ortaya koyarak ölümü pahasına Erdoğan’a bu zaferi yaşatmadı. Bugün ise Ecevit Piroğlu’nun Sırbistan’da ölümü Erdoğan faşizmi için bir zafer olarak kabul edilecek. O halde onun “gösteri zaferini” ölümüne mücadele iradesi dün nasıl bozduysa bugün beklediği “ölüm zaferini” yaşamına mücadele iradesi bozacaktır.

Ecevit Piroğlu yoldaş 35 yıllık politik mücadelesinde defalarca hayatıyla sınanmış öncü bir yoldaştır. Türkiye’de devrim mücadelesinde, Rojava’da IŞİD barbarlığıyla savaşta ve son üç yıldır Sırbistan tutsaklığı da dahil defalarca ölümün eşiğine gelmiş ancak teslim olmamış, baş eğmemiştir.

Devrim ve sosyalizm mücadelesinin, sınıf savaşımının tarihsel haklılığı karşısında Ecevit Piroğlu’nun ölümden ürktüğüne tarih tanıklık etmemiştir. Ama şu aşamada yaşamı, onun ölümünü zafer görecek güçleri ürkütecektir. Devrim kavgasında ölmek gibi yaşamak da kararlılık gerektiren bir parti görevidir.

Ecevit Piroğlu yoldaşın direnişi ve onun özgürlüğü için mücadele yürüten yoldaşları, dayanışma gösteren dostları çok geniş zeminlere taşıdıkları eylemlerle, temaslarla, kampanyalarla dünya halklarına Sırbistan ve Türkiye kirli işbirliğini teşhir etmiş, mahkum etmiştir. Şimdi Piroğlu’nun mücadelesi, dışarıda bu kavgayı sürdüren binlerce onurlu insanın omuzlarında ve özgürlüğü zafere taşıyacak kararlılıktadır.

Ecevit Piroğlu yoldaş!

Dışarıya ulaşan mesajındaki direnişçi sesin dalga dalga dünyaya yayılmış, uluslararası kamuoyunca güçlü sahiplenilmiş ve Türkiye – Sırbistan kirli işbirliği artık uluslararası kamuoyunun gündemine gelmiştir.  Bu aşamada seni açlık grevi direnişine ara vermeye ve tedaviyi kabul etmeye davet ediyoruz.

Tüm birleşik mücadele güçlerine, dayanışma içerisinde olan dost örgüt ve kişilere ve yoldaşlara çağrımız ise; Sırbistan’ın Piroğlu’nun özgür olduğunu ilan ettiği ve ülkeden ayrılmasını engellemekten vazgeçtiği an’a kadar mücadeleyi ara vermeden sürdürmek ve büyütmektir.

Devrimci Komünarlar Partisi / Birleşik Özgürlük Güçleri

DKP/BÖG- Merkez Komitesi 25.06.2024




Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir